Günümüzde insanların estetik kaygı ve beklentileri artmıştır. Genç ve güzel görünmek kişilerin iş ve sosyal yaşantısında önemli hale gelmiştir. Bundan dolayı dünya genelinde çoğu ülkelerde estetik ameliyatlarda artış gözlenmektedir.
Burun estetiği ülkemizde erkek ve kadınlar arasında en sık uygulanan ve aynı zamanda en çok uzmanlık gerektiren estetik ameliyatlardan birisidir. Burun estetiği ameliyatı estetik cerrahinin en zor ameliyatlarındandır. Burnumuz; yüzümüzün tam ortasında olması ve en ön plandaki yapı olmasından dolayı görünüşümüzü en fazla etkileyen uzvumuzdur. Çok ufak farklılıklar çehremizde belirgin değişikliklere yol açar. Burun aynı zamanda karekterimizi de yansıtan unsurlardan biridir.
Masallarda ve çizgi filmlerde kötü insanlar iri ve çarpık burunlu, iyi insanlarda güzel burunlu olarak tasvir edilir. Hatta burun görünümlerinden yola çıkılarak insanlarda karakter tahlilleri yapılmıştır. Burun şekli insanlar arasında farklılık gösterir.
Burnumuzun şeklini ailemizden alırız. Sonradan oluşan değişiklikler genellikle travma sonucu oluşmuştur. Burun şekli ırksal özellikler ve çevre tarafından şekillenmiştir. Kurak iklimlerde yaşayan insanlarda ( Arabistan, İran, Kafkaslar, Eskimolar) havayı daha fazla nemlendirmek zorunlu olduğundan dolayı daha uzun buruna sahip olmuşlar, nemli iklime sahip yerlerde ( Afrika, Uzakdoğu, Çin ) burun kısa olmuştur. Ergenlikten itibaren burunda büyüme olur. Yetişkinlerde her 10 yılda burun şeklinde ufak tefek değişiklikler olabilir. Bazı hastalıklarda burun ucunda belirgin büyüme olabilir.
Burun ne kadar çok büyük ve eğrilik ne kadar fazlaysa hastalar daha erken yaşlarda burun ameliyatları için başvururlar. Mükemmel burun yapısı kişiden kişiye, kişinin içinde yaşadığı topluma ve zamana bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bundan dolayı ameliyat öncesi çekilen fotoğraflar eşliğinde hastayla beraber bir taslak oluşturulur. Taslak oluşturulurken hastanın alın, çene ve elmacık kemiklerinin durumu göz önüne alınarak yüz oranlarına uygun bir çalışma yapmaya özen gösterilir.
Bu taslak, ameliyattan sonra burnumuzun tam olarak alacağı görünümü göstermez. Taslaktaki görüntü 1 sene sonra ulaşılması hedeflen son durumdur. Sadece bize fikir verir.
Ameliyatın daha planlı bir şekilde hazırlanmasını sağlar. Hastanın beklentileri ile cerrahın yapabilecekleri taslakta uyuşursa ameliyat sonrasında hem hasta hem de doktor kazanılan sonuçtan memnun olur. Göze güzel görünen bir burun oluşturulurken aynı zamanda hastanın fonksiyonel problemleri de giderilmelidir. Burun yapısının gereğinden fazla küçültülmesi hastanın burun içindeki kıkırdak ve kemik yapılarının destek sistemini bozacağından ileride ciddi nefes problemlerine yol açabilmektedir. Kemik yapılar ve kıkırdak yapılar bireyler arasında farklılık gösterir.
Hastaların burun içindeki problemleri de farklılık gösterir. Planlama yapılırken bu farklılıklar göz önünde bulunularak iyi bir teşhis yapılması gerekir. Kişinin yüzü ile uyumlu, dengeli ve orantılı bir burun yapısı hem doğal bir görünüm sağlar hem de hastada daha az nefes problemleri oluşturur.
Burun eğer düzgün şekillendirilmezse kozmetik sorunların yanında fonksiyonel sorunlara da yol açabilir. Rinoplasti ameliyatı açık ve kapalı teknik olarak iki şekilde yapılabilir. Kapalı teknikte bütün kesiler burun içerisinden yapılır. Cerrah içeriden çalışarak ameliyatı tamamlar.
Açık teknikte ise burun ucunda 3-4 mmlik bir kesi yapılarak burun ucu açılır. Açık tekniğin en büyük sıkıntısı burun ucunda iz bırakması, burun ucu uyuşukluğunun ve doku şişliğinin daha uzun sürmesi ve nihayi şekillenmenin daha geç olmasıdır. Hangi yöntemin tercih edileceği vakaya göre ve hasta tercihi göze alınarak karar verilir. Kliniğimizde büyük çoğunlukla kapalı teknikle ameliyat yapmaktayız.
Daha önce ameliyat geçirmiş veya kıkırdak desteği yetersiz olan hastalarda kulaktan veya kaburgaların kıkırdak kısımlarından kıkırdak parçası alınabilir. Bu bölgelerde en fazla 3-4 cm yara izimiz olabilir.
Burun ameliyatı ile beraber alın, çene ve dudaklarda ek estetik uygulamaların yapılması özellikle profil resimlerinizde daha doğal ve güzel sonuçların alınmasını sağlar. Ameliyat sonrası genellikle silikon tampon konulabildiği gibi tampon konulmadan da ameliyat yapılabilir.
Tampon konulması buruna hem ekstradan destek sağlar hem de cerrahi sonrası oluşabilecek yapışıklık riskini azaltır. Plastik atel veya alüminyum atel ile buruna ameliyat sonrasında şekil verilir. 5-7 gün sonra bu atel çıkarılır. Sonrasında önerilen masajlarla şişliklerin kısa zamanda toparlanması sağlanır. 2-3 hafta sonra şişliklerin %80 oranda azalmasını bekleriz.
Burun son şeklini 3-4 aydan itibaren büyük oranda alarak 1 yıla kadar şekillenme devam eder. Burun ameliyatlarından sonra meydana gelebilecek kanamaların göz altı morluklarına neden olabileceği unutulmamalıdır.
Kanda bulunan demir dövme etkisi göstererek ve güneş ışınlarından etkilenerek alt göz kapaklarında kalıcı koyu renk değişikliği yapabilir. Koku alma kayıpları, burun ucunda his kaybı, burunda sertlik ve kırmızılıklar ameliyat sonrasında görülebilen genellikle geçici olan durumlardır.
