• 0258 263 43 43
  • info@idolkbb.com.tr
  • Türkçe
  • İngilizce
T :0258 263 43 43 E: info@idolkbb.com.tr

Meme Büyütme Ameliyatı

Meme Büyütme Ameliyatı

Protezle meme büyütme operasyonu bugün plastik cerrahide en sık uygulanan operasyonlardan biridir. Doğuştan yeterli meme gelişimi olmayan veya asimetrik meme yapısına sahip olan hastalar ile gebelik / emzirme sonrası veya ciddi kilo kayıplarından sonra meme dokusunda kayıpları ve asimetrisi olan hastalar meme büyütme ameliyatı için başvururlar.

Daha çok kıyafetle fark edilen bu durum hastaları destekli sütyen giymeye zorlar. Meme Protezi ile meme büyütme ameliyatı yaklaşık 2 saatlik bir operasyondur. Bu ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılır. Hastalar ameliyat günü hastanede kalırlar ve ameliyattan sonraki gün taburcu edilirler. Ameliyat sonrası özellikle protezlerin kas altına yerleştirildiği hastalarda 1 hafta kol hareketleri sırasında ağrı oluşması beklenir. Bu süre içerisinde hastalara antibiyotik ve ağrı kesici reçetesi verilir. Meme protezi 3 farklı kesiden konulur. Bu kesiler meme ucu, meme altı çizgisi ve koltuk altı çizgisi kesileridir.

Meme ucu ile ifade edilen meme başının etrafındaki kahverengi bölgenin dış sınırlarından yapılan kesidir. Bu kesi, kahverengi bölge ile normal cilt bölgesi sınırında yapıldığı için, yara izinin en az derecede fark edilebilir olma avantajı vardır. Bazı hastalarda sık olarak dikleştirme ameliyatı da gerekli olduğu için meme başı bölgesi yukarı alınırken aynı bölgeyi protez yerleştirmek için de kullanıyoruz. Yine bazı hastalarda meme ucunun kahverengi bölgesi geçirilen gebelik sonrası düzensizleşmiş, çapı büyümüş ve sıklıkla asimetrik bir görünüm kazanmıştır. Bu alanın daha düzenli bir daire şekline dönüştürülmesi ve arola (kahverengi meme ucu bölgesinin) küçültülmesi zaten bu bölgede bir kesi yapmayı gerektirmektedir. Hastalarda en sık kullanılan bir kesi de meme altı çizgisir. Meme dikleştirme gereksinimi olmayan ve areola denilen meme uç bölgesinin daha önceki gebelikler veya kilo almalar sonrası değişime uğramadığı hastalarda tercihimiz bu bölgedir. Bu bölgenin iki avantajı vardır. İlki protezin yerleştirileceği bölgeye ulaşırken meme dokusu ile temasın minimal olması, bu kesinin meme anatomisi ve fizyolojisine hemen hiç zarar vermemesidir. İkincisi, kesi yeri, zaten anatomik olarak mevcut olan bir katlantı yerini kullanmaktadır. Protez yerleştirilmesi sonrası meme başı kesisi gibi, herhangi bir gerginliğe maruz kalmayacağı için yara izinin en az derecede oluşacağı kabul edilir. Bazı hastalarda, sıklıkla meme başı kahverengi bölgesi (areola) meme gelişimindeki yetersizlikle uyumlu olarak oldukça küçüktür.

Bu grup hastalarda yapılacak yarım daire şeklindeki meme başı kesisi protezin yerleştirilmesini çok zor hale getirmektedir. Dolayısıyla, meme altı kesisi zaten zorunlu bir tercih olmaktadır. Koltuk altı kesisi; memeye uzaklığı ve koltuk altındaki gizlenebilen yerleşimi nedeniyle cazip görünen bu bölge özel endoskopik enstrümanlar kullanmayı gerektirir. Küçük silikon protezler koltuk altından rahatlıkla konulabilir. İki nedenle tercih edilmeyebilir. Sonrasında kanama riski diğer yöntemlere göre daha fazladır. Protezin yerleştirileceği cep çok küçük ve uzak bir alandan açıldığı için çoğunlukla doğru büyüklükte ve yerleşimde bir cep açılması çok zor olmaktadır. Meme büyütme ameliyatı, protez için, uygun bir cep hazırlama ameliyatıdır. Doğru boyutta ve yerleşimde bir cep hazırlanması kesi yerinin nerde olduğundan çok daha önemlidir. Uzun vadede, her kesi yerine ait yara izi, istisnalar dışında kabul edilebilir bir görünüm kazanmaktadır. Meme büyütme ameliyatlarının ilk uygulamalarından bu yana geçirdiği en önemli değişim cerrahi olmaktan çok kullanılan protezlerle ilgilidir. Cerrahi prensipler, yani protez cebinin nerede ve nasıl açılacağı çok fazla değişmemiştir. Ancak vücutta daha az reaksiyon oluşturan, daha doğal bir meme görünümü ve hissi sağlayabilecek protez üretimi ile ilgili gelişmeler halen devam etmektedir.

Hastanın tercihine göre damla ve yuvarlak protezler kullanılır. Damla protezler ile daha doğal bir meme elde edilir. Yuvarlak protezler ile dekolte bölgesi daha belirgin olur. Yuvarlak protezlerde dönme veya yer değiştirme şekil problemlerine yol açmaz. Damla protezlerde dönme olursa protezin asimetrik özelliğinden dolayı şekil problemleri yaşanabilir. Protez üreticilerinin ürettikleri protezlerin piyasaya çıkmadan önce denetlenme ve test edilme süreci en ciddi şekilde Amerika Birleşik Devletlerinde uygulanmaktadır. Bu nedenle biz, Amerika’da FDA onayı almış ürünleri kullanıyoruz. Protezlerin operasyonda kullanımından sonra hastalarımıza bu protezlere ait temel bilgileri içeren ve üretim numarasını taşıyan etiketleri veriyoruz. Özel durumlar dışında, her iki grup hastada protez yerleşimi konusundaki tercihimiz kas altıdır. Subpektoral olarak da bilinen bu yöntemde protezin ¾ lük üst kısmı göğüs ön duvarında bulunan pektoral kasın altında, alt ¼ lük kısmı ise meme dokusunun altındadır. Bu tercihin en önemli nedeni protezin meme dokusu ile fiziksel temasının en az derecede olması ve protezin kas tabakası ile çevrili olması nedeniyle dışardan fark edilmesinin önlenmesidir. Damla seklindeki protezlerin kas altındaki yerleştirilmesi memeye en doğal görünümünü vermektedir.

Bazı hastaların ameliyat öncesi meme dokuları çok az olduğu için protezi gizleme görevi kas dokusuna verilir. Bazı hastalarda meme dokusu çoğunlukla sarkmış olduğu için kas üstüne yerleştirilen protezin üst kısmının fark edilmesi oldukça sık karşılaşılan bir sorundur. Bu problem profilden bakıldığında çift çıkıntı şeklinde doğal olmayan bir görüntü ile kendini belli eder. Bu hastalarda da protez, kas altına yerleştirilerek üst kısımda yeterli örtü, kas dokusu ile sağlanır. Kas altına yerleştirilen protez ile meme büyütme ameliyatlarından sonraki erken dönemde, 1 hafta süreyle kol hareketlerinin ağrılı olması beklenir. Bu sürenin sonunda hareketlerdeki kısıtlılık giderek azalır. Erken dönemde, kanama veya enfeksiyon gibi riskler çok az da olsa mümkündür. Hasta genellikle 5.günde görülerek destekleyici sütyen kullanımına başlanır. Sütyen kullanımı gerekliliği ve süresi her hastada farklıdır. Yaklaşık 1 ay süre ile sportif faaliyetlerin yapılmaması önerilir. Memenin şeklini alması da yaklaşık bu sürenin sonunda olur.

İletişim Bilgileri

Herhangi bir sorunuz veya geri bildiriminiz varsa, lütfen aşağıdaki bilgileri kullanarak bize ulaşın.

info@idolkbb.com.tr

0258 263 43 43

Sırakapılar Mah. 506. Sok. No:15 | Merkezefendi, Denizli