Allerji semptomları, vücudun bağışıklık sisteminin yabancı bir maddeye (antijen) yanıt vermesiyle başlar. Bunu da allerjenin giriş yerine antikor göndererek yapar. Allerjen ve antikor arasındaki savaş kana çeşitli kimyasal maddelerin salınımına neden olur. Kimyasal maddeler de, allerjik hastalık belirtilerine yol açar.
Allerjik rinit sık rastlanılan bir hastalık olup, son 10 yılda Avrupa’da hastalığın sıklığında artış söz konusudur. Ancak hayatı tehdit eden bir hastalık olmaması ve tavsiye üzerine alınan ilaçlarla doktora gitmeden geçici yararlar sağlanabilmesi nedeniyle hastalık nadiren ciddi bir problem olarak değerlendirilmektedir.
Allerjik rinit belirtileri olarak hapşırma, gözlerde, burunda kaşıntı, burun tıkanıklığı, ve burun akıntısı ve bazen baş ağrısı sayılabilir. Bazı hastalarda işitme problemleri, boğaz ağrısı, ses kısıklığı ve öksürük görülebilir. Allerji yakınmaları bazı kişilerde bütün bir boyunca sürerken, bazılarında belli mevsimlerde artış gösterir.
Mevsimsel allerjik rinit ya da bahar nezlesi olan kişilerin yakınmaları ilkbahar ve sonbahar aylarında ortaya çıkar. En sık neden olan allerjenler çim polenleri, ağaç polenleri ve yabani ot polenleridir. Yıl boyu allerjik rinit yakınması olanlarda ev tozu akarı, küf mantarları ve hayvan tüyleri en sık rastlanılan allerjenlerdir. Diğer taraftan hava kirlilğinin allerji yakınmalarını arttırdığını gösteren çalışmalar vardır. Bu konuda İstanbul’da yaptığımız bir araştırmada hava kirliliği olan bölgelerde allerji yakınmalarının daha fazla olduğu tesbit edilmiştir.
Allerjen nedir?
Herhangi bir şey allerjen olabilir. Polenler, gıdalar, mantar, toz, hayvan tüyleri, kimyasal maddeler, bazı ilaçlar ve çevresel iritanlar allerjik reaksiyonlara neden olabilir.
·Saman nezlesi polenler nedeniyle oluşur. Türkiye’de en sık rastlanılan allerjen çim polenleridir.
·Bazı allerjenler her zaman vardır. Ev tozu akarı, evcil hayvanlar, gıdalar, bazı kimyasal maddeler gibi. Bu allerjenlerin yol açtığı belirtiler sıklıkla kış aylarında evler kapalıyken artar.
·Küf mantarları da polenler gibi allerjik reaksiyonlara neden olurlar. Hem ev içi hem ev dışında bulunurlar. Ev içi bitkileri, nemli bölümler, banyo mantarların bulunduğu yerlerdir.
·Renkli veya kokulu çiçekler nadiren allerjiye neden olurlar.
Allerji ciddi bir hastalık mıdır?
Allerjik rinit (AR) hayatı tehdit eden bir hastalık olmaması ve tavsiye üzerine alınan ilaçlarla doktora gitmeden geçici yararlar sağlanabilmesi nedeniyle nadiren ciddi bir problem olarak değerlendirilmektedir. Buna rağmen, allerjik rinitin önemli oranda sosyal, klinik ve ekonomik zararları söz konusudur. Sıklıkla hastaların yarısında yılda 4 aydan fazla AR belirtileri vardır ve bu da hayat kalitesini bozmaktadır. Rinit aynı zamanda erişkinlerde iş günü kaybı, çocuklarda okul günü kaybı gibi etkilerinin yanı sıra, tanı ve tedavi masrafları nedeniyle de ekonomik problem yaratmaktadır. Allerjik rinit aynı zamanda başka hastalıklar ile de beraber görülebilir. Astım, sinüzit, çocuklarda burun tıkanıklığı nedeniyle diş ve ağız yapısında gelişme bozuklukları, orta kulak hastalıkları, konjuktivit, besin allerjileri alerjik rinitle birlikte görülebilen hastalıklar olarak sayılabilir.
Allerjik rinit nasıl teşhis edilir?
Alerjik rinit teşhisinde sorgulama çok önemli ve yararlıdır. Hastanın yaşı, hangi ortamlarda şikayetlerinin arttığı, daha önce hangi ilaçları kullandığı ve özellikle ailesinde allerjisi olan başka kimse olup olmadığı mutlaka sorulmalıdır. Allerji genetik bir hastalık olduğundan ailede başka bireylerde allerji olması tanıda çok yardımcı olur. Ayrıca allerjik rinit sıklıkla çocuk ve genç erişkinlerin hastalığıdır.
Daha sonra ayrıntılı bir kulak burun boğaz muayenesi yapılmalıdır. Hastanın sorgulaması ve muayene bulguları allerjiyi düşündürüyorsa allerji testleri uygulanmalıdır. Allerji testleri deri testleri ya da kanda allerjenlerin incelenmesi yöntemleriyle yapılabilir.
Özellikle alerji tedavisine cevap vermeyen kişilerde burun muayenesi detaylı olarak yapılmalı, çocuklarda geniz eti, erişkin hastalarda kıkırdak eğriliği, burun polipleri, sinüzit olup olmadığı araştırılmalıdır. Özellikle çocuklarda eşlik edebilecek orta kulak iltihabı da araştırılmalıdır. Diğer taraftan sık orta kulak iltihabı geçiren çocuklarda da allerji olup olmadığı sorgulanmalıdır.
Alerjik rinit belirtileri sıklıkla sinüzit ile karışabilir. Bazı alerjik rinitli hastalar yıllarca sinüzit teşhisi nedeniyle antibiyotik tedavisi kullanabilmektedirler .Diğer taraftan yoğun tedaviye rağmen allerjik rinit yakınmaları düzelmeyen baş ve yüz ağrısı, yeşilimsi burun akıntısı gibi yakınmaları olan hastalarda sinüzit olup olmadığı araştırılmalıdır.Son yıllarda yapılan araştırmalarda rinit ile sinüzit arasında yakın bir ilişki olduğu gösterilmiştir. Dolayısıyla tekrarlayan sinüzit yakınması olan kişilerde allerjik rinit olup olmadığının araştırılmasında yarar vardır.
Tedavi ve Korunma
Allerjik belirtilerin kontrolü, birden fazla tedavi yönteminin birlikte uygulanmasıyla sağlanır. Allerjenle karşılaşmanın önlenmesi, ilaç tedavisi ve aşı tedavisi bu yöntemler arasında sayılabilir.
Öncelikle yapılması gereken allerjik yakınmalara neden olan allerjenden uzaklaşmaktır.
Çevrenizdeki allerjenleri uzaklaştırmak için bazı öneriler:
·Klimalardaki filtreleri her ay değiştirin
·Polen mevsiminde pencere ve kapıları kapalı tutun
·Evinizin içindeki bitkileri uzaklaştırın
·Evinizde tüylü hayvan beslemeyin
·Kuştüyü yastık, yün yastık, yorgan, yatak yerine sentetik olanlarını kullanın.
·Sigara içmeyin ve yanınızda içirmeyin
İlaç tedavisi
Allerjik rinit tedavisinde en çok uygulanan bir diğer seçenek ilaç tedavisidir. Ancak unutulmaması gereken ilaçların kullanıldığı sürece şikayetler üzerinde etkili olacağıdır. İlaç tedavisi kesildiğinde, allerji belirtileri kısa sürede tekrarlar. Allerjik riniti olanlar allerji mevsimi başlamadan en az 2 hafta önce ilaç kullanmaya başlamalıdırlar.
Allerjik rinit tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar yan etkileri nedeniyel kullanım güçlüğü yaratabileceğinden, bu konuda uzman bir doktora danışılarak kullanılması uygundur. Günümüzde en sık kullanılan ilaçlar antihistaminikler ve steroid spreylerdir.
Aşı tedavisi
Aşı tedavisi, sebebe yönelik bir tedavi yöntemidir. Ancak aşı tedavisi öncesinde allerji testleri yapılıp, kişinin yakınmalarına neden olan allerjen ya da allerjenler ile tedaviye başlanılması doğru olur. Bu tedavi yöntemiyle allerjik belirtilere yol açan maddeler giderek artan dozlarda uygulanarak, kişinin söz konusu allerjene karşı bağışıklığının sağlanması amaçlanır. Aşı tedavisi önceden koldan enjeksiyon şeklinde yapılmakta iken günümüzde dil atına damla damlatma şeklinde yapılmaktadır. Aşı tedavisi allerji yakınmaları üzerinde uzun süre etkili olan, hatta sona erdirildikten sonra bile etkinliğini devam ettiren bir tedavi yöntemidir. Yapılan araştırmalarda aşı tedavisinin yeni allerjilerin gelişmesini önleyebileceği, çocuklarda astım gelişme riskini azaltabileceği gösterilmiştir. Ancak aşı tedavisi yan etki riskleri nedeniyle bu konuda deneyimli kişiler tarafından, ve donanımlı merkezlerde yapılmalıdır.